73. Makale: GİZLİ KUSURLARI BİLİNEN VELİLER

Allah (CC), bazı sevdiği kimseleri diğerlerinin ayıplarına vakıf kılar. Söylenen

yalanları, şirki, küfür yollarım sezer. O velî bunlara dayanamaz, kızar bağırır. Bu

yaptıkları haliyle Allah (CC) için olur. Evvela içten kızar, sonra dışa vurur. Bu

durum onu rahatsız eder. Söylenmeye başlar. O kötülükleri bir bir sayar döker:

Gibi birkaç kelam sarfeder. Sonra devamla:

dibine gireceklerdir.”

Şeklinde söylenir durur…

Bu sözler, o velînin ağzından böylece çıkmaya başlar. Bu sözler, onun veliliğine bir

zarar vermez. Aksine bu sözler, onun tam bir velî olduğuna delil sayılır.

O, kendiliğinden konuşmaz. İlahî tecelli onu içine almıştır. O yaptığı işi ilahi tecelli

ile yapar. Kaderle hareket eder.

Sözlerini söylerken bazılarının yüzüne karşı, bazılarının da ardından söyler.

Ardından söylenince hoşa gitmeyenler için dedikodu yapılır. Bu dedikoduları

önlemek için o velînin aleyhine söz sarfedilir:

daha hayırlıdır.”

Sonra dışarıda insanlar gücenir. İç alemde Allah (CC) razı olmaz, darılır.

Mealinde buyurulan ayetin hükmü altına girer bu işler.

O velîye burada düşen vazife, şeriata uymaktır. Onun emrine göre hareket

etmektir.

Tevbe etmeli, yaptıklarını Allah’ın (CC) ve Peygamberin (SAV) emirlerine göre

yürütmeli. Bu iş o velî için biraz zor olur, ama öbür şaşkınlar için iyi olur. Çünkü bir

kimsenin ne kadar kötülüğünü yüzüne vurursan fenalık o kadar artabilir.

Doğru yola ancak Allah (CC) hidayet eder.