Uyanıklığa götüreni bırakmak iyi olmaz. Her zaman uykuyu değil, biraz da
uyanıklığı aramak lazım. Ayık olmak varken gaflet yolunu seçmek, noksanı ve azı,
çoğa, iyiye tercih sayılır. Ayıklığı icap ettiren halleri terk, bütün iyi şeyleri bir yana
itmek sayılır. Bu, yerinde bir şey değildir.
Gaflet bir nevi ölümdür. Bu yüzden iman sahibine gaflet yakışmaz. İlahî emirler
karşısında gaflete düşmek, çok yakışıksızdır… Dikkat edilirse doğruyu bulma arzusu
arttıkça gaflet azalır. Bunun icabıdır ki ariflerde bayağı uyku azalmaya başlar.
Bundandır ki meleklerde uyku yoktur. Ehl-i cennet uykuyu bilmez. Bunların
derecesi çok yüksektir. Çünkü uyku gaflettir. Dolayısıyla noksanlıktır.
Bütün hayır işler, ayık olmadadır. Bütün şerler gaflette toplanmıştır.
Bunun çeşitleri vardır. Zahirî, uykudan kurtulmak için az yemeli, az içmeli, çok
yiyip içince çok uyku olur.
Gafletin çeşitli sebeplerinden biri de çok yemekten hasıl olan uykudur. Daima
uykuya dalmak ve her şeyi unutmak kötüdür.
Çok yiyen kimse, rahat ibadet yapamaz. Çok yiyen kimse, oruca dayanamaz.
Bilhassa haram yiyenler, tam bir gaflet içinde ve ölü gibidirler. Az da olsa haram
yiyene az yedi, denemez. Haram şeyin azı da çok sayılır.
Herhalde dikkatli olmak varken az gaflet eden çok nadim olur.
Haramdan çok sakınmalıdır. Çünkü onun azı yoktur. Haram imanı örter, kalbi
karartan odur. Alkollü içkilerin azı, aklı yıkmaya yettiği gibi haramın da azı imanın
ışığını söndürür.
Zamanla iman ışığı sönerse ibadetin ve iyiliğin yararı kalmaz.
Helal yemeli, helal içmeli. Helalin azı da yeter Çünkü onunla gönül rahatlığı ile
ibadet edilir…
Helal, nur üstüne nurdur. Haram, kir üstüne kirdir.
Helali de nefse uyarak yemek olmaz. Allah’ın (CC) emirlerine göre yiyip içmeli.
Aksi halde bir nevi israf yolu seçilmiş olur; bu da yakışmaz.Haram yemek daima
gaflet getireceğini ve ondan sakınmayı bir daha hatırlatırız.